I got bored with his long talk.
- Onun uzun konuşmasından sıkıldım.
I got bored and left early.
- Sıkıldım ve erken ayrıldım.
I'm bored. I'll watch TV.
- Sıkıldım. Televizyon izleyeceğim
Tom, I'm bored. Let's do something fun.
- Tom, sıkıldım. Eğlenceli bir şeyler yapalım.