I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
- Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
How did you fit a briefcase into your pocket?! the woman asked, stunned.
- Şaşırmış bir şekilde Nasıl olur da cebinin içine çantayı sığdırdın?! diye sordu kadın.
He leaped over the shallow ditch.
- Sığ hendek üzerinden atladı.
The river was shallow at that point.
- Nehir o noktada sığdı.
You're just so superficial and shallow.
- Sen sadece çok yüzeysel ve sığsın.