sürmüş

listen to the pronunciation of sürmüş
Турецкий язык - Английский Язык
endured
Simple past tense and past participle of endure
past of endure
sür
{f} drove

Tom drove Mary's car to Boston. - Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.

He drove the truck to Dallas. - O, kamyonu Dallas'a sürdü.

sür
{f} exile

Napoleon was exiled to St. Helena. - Napolyon, St. Helena'ya sürüldü.

Santa Ana was living in exile in Cuba. - Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.

sür
{f} smeared
sür
{f} tilled
sür
{f} last

I had my driver's license renewed last month. - Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.

The speech lasted thirty minutes. - Konuşma otuz dakika sürdü.

sür
impel
sür
{f} drive

You'll be able to drive a car in a few days. - Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.

Do you know how to drive a car? - Nasıl araba süreceğini biliyor musun?

sür
{f} lasting

The war lasting for years impoverished the country. - Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.

sür
driven

Have you ever driven a sports car? - Hiç spor araba sürdün mü?

She has never been in a car driven by him. - O, onun tarafından sürülen bir arabada asla bulunmadı.

sür
deport

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
banish

Napoleon was banished to Elba in 1814. - Napolyon 1814'te Elba adasına sürgün edildi.

The ruler was overthrown and banished from the country. - Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.

sür
deported

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

eyyam görmüş/sürmüş
(one) who has seen better days
sür
expatriate
sür
{f} smear
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sürmüş в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sür
(Osmanlı Dönemi) REM
Sür
(Osmanlı Dönemi) GELE