I want to live as long as I can stay in good health.
- Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
As long as you are with him, you can't be happy.
- Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
So long as I live, you shall want for nothing.
- Yaşadığım sürece, bir şey istemeyeceksin.
You may take this book so long as you keep it clean.
- Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.
Are we subjects or objects in this process?
- Bu süreçte biz özne miyiz, yoksa nesne miyiz?
Introducing democratic ideas into that country will be a slow process.
- Demokratik fikirlerin o ülkeye tanıtılması yavaş bir süreç olacak.
Several processes for making soap have been invented over the course of history.
- Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
time course of growth.