The shepherd is tending his flock.
- Çoban sürüsünü otlatıyor.
How many sheep are there in this flock?
- Bu sürüde kaç tane koyun var?
There were lots of people at the concert.
- Konserde bir sürü insan vardı.
Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
- Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
A herd of friesian cattle graze in a field in British countryside.
- Siyah alaca sığır sürüsü İngiliz kırsalında bir tarlada otlar.
That was the first time I drove a car.
- O benim ilk araba sürüşümdü.
Sami drove a Rolls Royce.
- Sami bir Rolls Royce sürüyordu.
Wolves travel in packs, but eagles fly alone.
- Kurtlar sürüyle gezer ama kartallar yalnız uçar.
Wolves travel in packs.
- Kurtlar sürüler halinde dolaşırlar.
A swarm of hornets attacked the children.
- Bir eşek arısı sürüsü çocuklara saldırdı.
A swarm of wasps attacked the children.
- Bir eşekarısı sürüsü çocuklara saldırdı.
I watch a lot of gangster movies.
- Bir sürü gangster filmi izliyorum.
There was a crowd of students waiting in front of the library.
- Kütüphanenin önünde bekleyen bir sürü öğrenci vardı.
Tom's got heaps of friends.
- Tom'un bir sürü arkadaşı var.
There are a lot of beautiful places in Japan.
- Japonya'da bir sürü güzel mekân var.
I have a lot of friends.
- Bir sürü arkadaşım var.
This game has you battle against hordes of evil stoats.
- Bu oyun seni kötü gelincik sürülerine karşı savaştırır.
The clouds scudded across the sky.
- Bulutlar gökyüzünde rüzgarla sürüklendi.
There are lots of clouds in the sky today.
- Bugün gökyüzünde bir sürü bulut var.
Lots of women both run a home and go out to work.
- Bir sürü kadın hem evde çalışırlar hem de dışarı çalışmaya giderler.
When I got to the office, I had tons of work waiting for me. I was running around like a chicken with its head cut off.
- Ofise vardığımda, beni bekleyen bir sürü işim vardı. Kafası kesilmiş bir tavuk gibi oradan oraya koşuşturuyordum.
Sürü Yönetim Sİstemi.