He drove the truck to Dallas.
- O, kamyonu Dallas'a sürdü.
Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.
- Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
He was exiled from his own country.
- Kendi ülkesinden sürgün edildi.
Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
The rain lasted five days.
- Yağmur beş gün sürdü.
Do you know how to drive?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
Do you know how to drive a car?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
She has never been in a car driven by him.
- O, onun tarafından sürülen bir arabada asla bulunmadı.
You'd better not have driven my car.
- Keşke arabamı sürmeseydin.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
Napoleon was banished to Elba in 1814.
- Napolyon 1814'te Elba adasına sürgün edildi.
The ruler was overthrown and banished from the country.
- Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.