Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

sözleşmesiz

listen to the pronunciation of sözleşmesiz
Турецкий язык - Английский Язык

Определение sözleşmesiz в Турецкий язык Английский Язык словарь

sözleşme
engagement

I have a previous engagement. - Bir önceki sözleşmem var.

Tom has broken our engagement. - Tom sözleşmemizi bozdu.

sözleşme
contract

No ambiguities are allowed in a contract. - Bir sözleşmede belirsizliklere izin verilmez.

The contract was rather loose. - Sözleşme oldukça gevşek.

sözleşme
agreement

Thank you for the draft of the Agreement. - Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.

The details of the agreement are set forth in the contract. - Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir.

sözleşme
charter
sözleşme
articles

I don't censor their articles. - Onların sözleşmelerini sansürlemem.

sözleşme
indenture
sözleşme
deed
sözleşme
agreement contract
sözleşme
compact
sözleşme
covenant
sözleşme
{i} contracting
sözleşme
{s} contractual
sözleşme
oral contract
sözleşme
pact
sözleşme
(Hukuk) contract, convention, pact
sözleşme
agreement; contract
sözleşme
mutually promising
sözleşme
agreement, contract, compact, covenant, bond
sözleşme
(Hukuk) (uluslar arası) convention
sözleşme
(Avrupa Birliği) convention

Bush never violated the Geneva Convention. - Bush Cenevre Sözleşmesi'ni asla ihlal etmedi.

Bush respects the Geneva Convention. - Bush Cenevre Sözleşmesine saygı duyuyor.

Турецкий язык - Турецкий язык
Sözleşmeye dayanmayan, sözleşme yapılmamış olan, mukavelesiz, kontratsız
Sözleşme yapılmayarak, sözleşme olmaksızın
kontratsız
mukavelesiz
Sözleşme
mukavele
Sözleşme
(Hukuk) KAVİLLEŞME
Sözleşme
kontrat
Sözleşme
mukavelename
sözleşme
Bu işlemi gösteren belge, mukavelename
sözleşme
Sözleşmek işi
sözleşme
Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin veya kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat: "Anayasa, her şeyden önce bütün vatandaşların uymak zorunda olduğu bir toplum sözleşmesidir."- N. Cumalı