Турецкий язык - Английский Язык
Определение sözcülerinin в Турецкий язык Английский Язык словарь
- spokespersons
- plural of spokesperson, spokespeople is also commonly used
- sözcü
- spokesman
The spokesman confirmed that the report was true.
-Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.
Tom is now the spokesman for environmental groups.
-Tom şimdi çevre gruplarının sözcüsüdür.
- sözcü
- mouthpiece
- sözcü
- speaker
Some German words are extremely difficult to pronounce for an English speaker, for example: Streichholzschächtelchen.
-Bazı Almanca sözcükleri telaffuz etmek, İngilizce konuşan biri için son derece zordur örn. Streichholzschächtelchen
A crowd of people gathered around the speaker.
-Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
- sözcü
- public speaker
- Sözcü
- public spokesman
- sözcü
- rapporteur
- sözcü
- prov. talker
- sözcü
- announcer
- sözcü
- coryphaeus
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение sözcülerinin в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Sözcü
- raportör
- sözcü
- Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse: "Kongrede bunların beş yüz sözcüsü bulunuyordu."- H. Taner
- sözcü
- Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse
- sözcü
- Bir komisyonun verdiği kararların gerekçesini kaleme alıp genel kurul karşısında savunmakla görevlendirilen üye, raportör
- sözcü
- (Osmanlı Dönemi) vekil
Связанные Термины
sözcülerinin
Расстановка переносов
söz·cü·le·ri·ninResimler
История
Избранное