söz verilmiş

listen to the pronunciation of söz verilmiş
Турецкий язык - Английский Язык
promised

Tomorrow is not promised. - Yarın söz verilmiş değil.

{s} pledged, avowed, assured by an oath
assured by (usually) spoken agreement; "the promised toy"; "the promised land"
past of promise
assured by (usually) spoken agreement; "the promised toy"; "the promised land
söz ver
promise

He promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

He promised to meet him at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

söz ver
{f} promised

Mr Smith has not turned up yet though he promised to come. - Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

He promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

söz ver
made a promise of
söz ver
take an oath
söz ver
{f} promising

I don't remember promising that. - Bunu söz verdiğimi hatırlamıyorum.

Don't misunderstand me, we aren't promising you anything. - Beni yanlış anlama, sana hiçbir şey için söz vermiyoruz.

söz verilmiş
Избранное