The surfboard doesn't fit in my suitcase.
- Sörf tahtası bavuluma sığmaz.
He couldn't wait to try out his new surfboard.
- Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.
Tom might buy a surfboard today.
- Tom bugün bir sörf tahtası satın alabilir.
Tom may buy a surfboard today.
- Tom bugün bir sörf tahtası alabilir.