Salisilat, salisilik asidi ve onun türevlerinden meydana gelir.
- Salicylates come from salicylic acid and its derivatives.
Koluna biraz batarya asidi döktüğümde en iyi gömleklerimden birini mahvettim.
- I ruined one of my best shirts when I spilled some battery acid on the sleeve.
Asit metali çürütüyor.
- Acid eats into metal.
Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
- Lemons and limes are acidic fruits.
Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir.
- Acid fruits like pineapples and lemons are sour.
Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
- Lemons and limes are acidic fruits.
Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir.
- Acid fruits like pineapples and lemons are sour.
I read an article about acid rain yesterday.
- Ich habe gestern einen Artikel über sauren Regen gelesen.
There is too much acid in this orange.
- Diese Orange enthält zu viel Säure.