Riske girmekten nefret ederim ama hiç seçeneğim yok. - I hate to run the risk, but I have no choice.
Riske girmekten nefret ederim ama hiç seçeneğim yok.
I hate to run the risk, but I have no choice.
Tommy, işini kaybetme riskini göze almadı. - Tommy did not want to run the risk of losing his job.
Tommy, işini kaybetme riskini göze almadı.
Tommy did not want to run the risk of losing his job.