zor/sıkıntılı bir dönem geçirmek, zor/sıkıntılı bir dönemden geçmek; zor bir hayat geçirmek: They're having a rough time right now. Şimdi zor Have a round of drinks Herkese benden birer bardak içki
Английский Язык - Английский Язык
Определение rough time в Английский Язык Английский Язык словарь