Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

riebele

listen to the pronunciation of riebele
Английский Язык - Турецкий язык

Определение riebele в Английский Язык Турецкий язык словарь

heel
{i} topuk

Tom yüksek topuklu ayakkabı giyen kızları sevmez. - Tom doesn't like girls who wear high heels.

O, kısa bir etek ve yüksek topuklu ayakkabı giyiyordu. - She was wearing a short skirt and high heels.

heel
{i} ökçe
heel
yana yatmak
heel
(ayakkabıya) ökçe takmak
heel
(denizcilik-gemi) bir yana yatmak veya yatırmak
heel
(ABD-argo) alçak adam, kalleş kimse
end bit
(İnşaat) bıçak kesme ucu
end piece
(Tekstil) 1. çıkıntı 2. son parça
heel
{f} topuğunu yere vurarak dans etmek
heel
(isim) topuk, ökçe, golf sopası ucu, kalleş, aşağılık kimse, alçak
heel
{i} aşağılık kimse
heel
{f} yana yatırmak (gemi)
heel
uç art
heel
{i} kalleş
heel
{f} topuk takmak
heel
{f} ökçe takmak
heel
{f} dizinin dibinden ayrılmamak
heel
çorap topuğu
Немецкий Язык - Английский Язык
end piece
outsider (of a loaf of bread)
end crust
end bit
heel