Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor.
- Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
- The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
- The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Biraz araştırma yapmak zorundayım.
- I have to do a little research.
O, vakıf adına araştırma yapmak için bir burs kazandı.
- He was awarded a scholarship to do research for the foundation.
Tom ailesinin geçmişini araştırırken şaşırtıcı sırlar buldu.
- Tom found some skeletons in the cupboard when he was researching his family history.
O, sorunu araştırıyor.
- He is researching the problem.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
- The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.
- I'd really like more time to research this.
... And what I found is that researchers believe that some ...
... So researchers concluded, after looking at all of this ...