Onun davetini kabul ettim.
- I accepted her invitation.
Başkan Lincoln daveti kabul etti.
- President Lincoln accepted the invitation.
Bu davetiyeleri müşterilerimize ne zaman göndermemi istiyorsun?
- When do you want me to send these invitations to our customers?
Davetiye, Hediyeler yok, lütfen diyordu.
- The invitation said, No gifts, please.