Ben odayı terk etmek zorunda kalıncaya kadar aynı plağı üst üste çalmaya devam etti.
- He kept playing the same record over and over until I had to leave the room.
Mektubu defalarca okudu.
- She read the letter over and over again.
Onu tekrar yapmaman için seni defalarca uyardım.
- I've warned you over and over again not to do it.
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- I say the same thing over and over.
Tom aynı soruyu tekrar tekrar sordu fakat asla bir cevap almadı.
- Tom asked the same question over and over, but never got an answer.
The children loved the slide, and they went on it over and over until it got dark outside.