The picture is colorful in contrast with this one.
- Resim bunun aksine renkli.
People dress colorfully in that culture.
- O kültürde insanlar renkli giyinir.
I love writing on yellow or other colored paper.
- Ben sarı veya diğer renkli kağıt üzerine yazmayı severim.
Tom likes to wear brightly colored orange pants.
- Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.
She discovered a colourful new world.
- O yeni bir renkli dünya keşfetti.
The flowers were bright and colourful.
- Çiçekler parlak ve renkliydi.
Do you think that I should start to wear coloured contact lenses?
- Renkli kontak lensler takmaya başlamam gerektiğini düşünüyor musun?
These multicolored socks are hand-knitted.
- Bu çok renkli çoraplar el örgüsüdür.
Mary has multicolored fingernails.
- Mary'nin çok renkli tırnakları var.
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
One roll of color film, please.
- Bir rulo renkli film lütfen.
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
They say there are bright-colored frogs, but I've never seen them.
- Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
He saw brightly-colored birds, flowers and leaves.
- O, parlak renkli kuşlar, çiçekler ve yapraklar gördü.
All the colours of the rainbow are black.
- Gökkuşağının bütün renkleri siyahtır.
There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.
- On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.
We have the extra-large size, but not in that color.
- Büyük bedenimiz var, ama o renk mevcut değil.
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
One roll of color film, please.
- Bir rulo renkli film lütfen.
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.
The dog cannot distinguish between colors.
- Köpek renkleri ayırt edemez.
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
Mary knitted a pair of multicolored socks.
- Mary bir çift çok renkli çorap ördü.
Mary has multicolored fingernails.
- Mary'nin çok renkli tırnakları var.
I wouldn't have dyed my hair that color.
- Ben saçımı o renk boyatmazdım.
What color do you want to dye your hair?
- Saçını boyamak için ne renk istersin?