Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
- I do not want to reject this claim.
Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.
- The highest form of ignorance is to reject something you know nothing about.
O benim önerimi reddetti.
- She rejected my proposal.
Jefferson bu fikri reddetti.
- Jefferson rejected this idea.
O onlara onu geri çevirtti.
- He got them to reject it.
O, onun yardım teklifini geri çevirdi.
- She rejected his offer of help.
... and disable those networks in Syria will support the opposition that rejects ...