regsamkeit

listen to the pronunciation of regsamkeit
Английский Язык - Турецкий язык

Определение regsamkeit в Английский Язык Турецкий язык словарь

activity
{i} eylem
activity
hareket
activity
etkinlik

Kent etkinlikle doluydu. - The town was full of activity.

O zamandan beri dini etkinliklerle uğraşıyor. - He has engaged in religious activity since then.

activity
yapılan işler
activity
{i} faaliyet

Öğrenme muhtemelen hemen hemen katıldığımız her faaliyette yer alır. - Learning probably takes place in virtually every activity in which we take part.

Televizyon izlemek pasif bir faaliyettir. - Watching TV is a passive activity.

activity
(Askeri) müdahele, hareket
activity
{i} hareket halinde olma
activity
kuvvet
activity
tez canlılık
activity
tetiklik
activity
(Sinema) etkenlik
activity
amel
activity
(Askeri) KURULUŞ: Belirli bir işlevi veya görevi yerine getiren bir birlik, teşkilat veya tesis. Ör., celp ve sevk merkezi, dağıtım merkezi, deniz üssü, tersane
activity
eyleyim
activity
etki

Zamanının çoğunu hangi etkinliği yaparak geçirirsin? - What activity do you spend most of your time doing?

Favori yaz etkinliğin nedir? - What's your favorite summer activity?

activity
(Mukavele) faaliyet, iş kalemi, aktivite
activity
(Nükleer Bilimler) aktivite, aktiflik
activity
{i}

Tatoeba, yalnızca imajını kötülemek ve faaliyetini aşağılamak isteyenleri işbirlikçi olarak kabul etmemeli. - Tatoeba should not admit as collaborators those who only wish to denigrate its image and demean its activity.

Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor. - Tom is showing no signs of brain activity.

Немецкий Язык - Английский Язык
activity
(mental) nimbleness
(mental) agility