Bifteğe çoğu zaman kırmızı şarap eşlik eder.
- Steak is often accompanied by red wine.
Hangisini tercih edersin, beyaz mı yoksa kırmızı şarap mı?
- Which do you prefer, white wine or red wine?
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bench red?
Kırmızı bir spor araba aldım.
- I bought a red sports car.
Bizim aile bütçesi borçludur.
- Our family budget is in the red.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
John kızıl saçlı bir kadını öptü.
- John kissed any woman with red hair.
Tom kızıl saçlı, değil mi?
- Tom is a redhead, isn't he?
Babam posta kutusunu kırmızı boyadı.
- My father painted the letterbox red.
O saçını kırmızı boyadı.
- She dyed her hair red.
Tom said he prefers red wine.
- Tom said that he prefers red wine.
Tom said that he prefers red wine.
- Tom said he prefers red wine.
... Or even something simple, like somebody just spilled red wine ...