Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Doktor şimdi müsait değil.
- The doctor is not available now.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- Are you available next week for a follow-up interview?
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.