My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
- Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
We need this report by tomorrow.
- Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
I turned in a paper yesterday.
- Dün bir rapor teslim ettim.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
I'm reporting for duty.
- Ben görev için rapor veriyorum.
The media are not reporting these stories.
- Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.