raporcu

listen to the pronunciation of raporcu
Турецкий язык - Английский Язык
person responsible for writing a report, reporter
(Konuşma Dili) informer, spy
rapor
report

My boss is not satisfied with my TPS reports. - Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.

Ann has just finished writing her report. - Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.

rapor
{i} statement
rapor
{i} record
rapor
essay
rapor
paper

His paper is far from satisfactory. - Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.

His paper is superior to mine. - Onun raporu benimkine göre üstündür.

rapor
account

The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses. - Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.

rapor
medical certificate
rapor
(Tekstil) repeat
rapor
order
rapor
recital
rapor
write-up
rapor
minute
rapor
certificate
rapor
dispatch
rapor
{i} reporting

The media are not reporting these stories. - Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.

They barred journalists from reporting on the elections. - Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.

rapor
sick report
rapor
return
rapor
write up
rapor
sick certificate
rapor
run down
rapor
conspectus
rapor
memoir
rapor
(Tekstil) repair
Турецкий язык - Турецкий язык
Bir işi, bir konuyu inceleyerek onunla ilgili rapor vermekle görevli kimse
RAPOR
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir tedkik neticesini bildiren yazı
Rapor
yazanak
rapor
Hastalığın teşhisini, hastanın durumunun gerektirdiği dinlenme vb.ni gösteren, doktor veya doktorlar kurulunca verilen yazı
rapor
Hastalığın teşhisi, hastanın dinlenme durumu vb.ni gösteren, doktor veya doktorlar kurulunca verilen yazı
rapor
Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme ve araştırma sonucunu, düşünceleri veya gözlemleri bildiren yazı: "Yanımdaki küçük masanın üstünde çabucak raporunu yazdı."- Ö. Seyfettin
rapor
Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme ve araştırma sonucunu, düşünceleri veya gözlemleri bildiren yazı
raporcu
Избранное