Tom was hired away by a rival company.
- Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.
I once rivaled him for the championship.
- Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.
Tom is a very tough competitor.
- Tom çok sert bir rakip.
Tom is a fierce competitor.
- Tom acımasız bir rakip.
They were good opponents.
- Onlar iyi rakiplerdi.
Don't underestimate your opponents.
- Rakiplerinizi küçümsemeyin.
Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.
- Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim.
We didn't mean to disparage our contenders.
- Rakiplerimizi kötülemek istemedik.
How can Tom win if he has no competitors?
- Rakipleri yoksa Tom nasıl kazanabilir?
My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
- Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.
You have to respect your rivals.
- Rakiplerinize saygı duymalısınız.
He always takes advantage of the mistakes made by his rivals.
- O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.