This medicine helps relieve muscle pain.
- Bu ilaç kas ağrısını rahatlatmaya yardım eder.
Acupuncture can help relieve migraines.
- Akupunktur migreni rahatlatmaya yardımcı olabilir.
What can we do to relieve the monotony?
- Monotonluğu rahatlatmak için ne yapabiliriz?
He gave her a drug to make her relax.
- Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.
Tom is doing his best to comfort Mary.
- Tom Mary'yi rahatlatmak için elinden geleni yapıyor.
When a woman's angry, four little kisses are all you need to comfort her.
- Bir kadın kızdığında, onu rahatlatmak için ihtiyacın olan tek şey dört küçük öpücüktür.