To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
Tom let out a big sigh of relief.
- Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.
Tom's face showed his relief.
- Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Summer vacation always equals idleness and relaxation.
- Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?