Tom closed his umbrella and put it in the umbrella rack near the door.
- Tom şemsiyesini kapattı ve onu kapının yanındaki şemsiye rafına koydu.
I left my bag on the overhead rack in the train.
- Çantamı trendeki baş üstü rafında bıraktım.
Please put the book on the shelf.
- Lütfen kitabı rafa koy.
Your shelf is full of books.
- Rafın kitaplarla dolu.