Dan polis karakolunu telsizle aradı.
- Dan radioed the police station.
Pilotlar telsizle havaalanı hizmetleri ile iletişim kurar.
- Pilots communicate with airport services by radio.
Lütfen radyoyu açar mısın?
- Could you please turn the radio on?
Lütfen radyoyu açar mısın?
- Please turn on the radio.
Fırtınadan kısa bir süre sonra radyo istasyonu yayına geri döndü.
- The radio station came back on the air shortly after the storm.
O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.
- He listens to a short wave radio station.
I think the boat is sinking; we'd better radio for help. / I radioed him already. / Radio the coordinates this time. / OK. I radioed them the coordinates.
Could you call them here? I'd like to talk to them. Or if they're out in the field, radio them in.”.