She dreamt a strange dream.
- O tuhaf bir rüya gördü.
Mayuko dreamt a strange dream.
- Mayuko garip bir rüya gördü.
Mary had a dream that she won the lottery.
- Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
I've dreamed about it every night for the last three weeks.
- Son üç haftadır her gece bunun hakkında rüya gördüm.
I dreamed about a bow.
- Ben bir yay hakkında rüya gördüm.