Onun, duygularını bastırması çok zordu.
- It was very hard for her to suppress her emotions.
Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler.
- People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.
O cinsel olarak bastırılmış.
- She's sexually repressed.
Sen cinsel olarak bastırılmışsın.
- You're sexually repressed.