1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
- Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.
- They urged him to punish the rebels.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- He was punished for lying.
Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı.
- The pupil was punished for smoking.
Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.
- Tom certainly didn't deserve the punishment he received.
Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
- Raskolnikov is the protagonist of the book of Crime and Punishment written by Dostoevsky.
O suç ölümle cezalandırılır.
- That crime is punishable by death.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- Because he lied, he was punished.
Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı.
- The pupil was punished for smoking.
Onları ne için cezalandırıyorsun?
- What are you punishing them for?
Seni umursamazlığın yüzünden cezalandırıyorum.
- I'm punishing you for your negligence.
Bireysel suçların sonucunun ortak cezalandırma olması gerekir.
- The consequence of individual crimes should be collective punishment.
İntihar girişimi ölümle cezalandırılabilir.
- Suicide attempts are punishable by death.
Ordudan firar ölüm cezası ile cezalandırılabilirdi.
- Desertion from the army was punishable by death.
... complicated loopholes that punish businesses investing here ...
... is bad. And I think that we can punish the one without punishing the other. ...