Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
- That publishing company is in the black.
Tom yayıncılık işinde.
- Tom is in the publishing business.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır
- This local newspaper is published once a week.
Birkaç gazete haberi yayınladı.
- Several newspapers published the story.
1969 yılında yayımlandı.
- It was published in 1969.
1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.
- In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript.
Kitap yayıncılığına nasıl girdiniz?
- How did you get involved in book publishing?
Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
- After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
... And we worked on internet publishing software, ...
... at elite schools, they're not publishing at all. ...