After thoroughly examining Mary, the doctor could find no physical reason for her condition, and concluded that the cause was psychosomatic.
- Mary'yi etraflıca muayene ettikten sonra doktor, onun bu durumuna yol açacak hiçbir fiziksel sebep bulamadı ve sebebin psikosomatik olduğu sonucuna vardı.
Tom's limp is psychosomatic.
- Tom'un topallaması psikosomatik.