Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.
- The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.
O ailesinin geçimini sağlamaktadır.
- He provides for his family.
İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz.
- We're banking on you to provide all the money we need.
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
- Young as he is, he has a large family to provide for.
O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.
- She provided the traveler with food and clothing.
Senin ve erkek kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your brother.
Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your sister.
... So just to the data, our archive provides the old data, ...
... what we think of as routine life. Maybe it provides some perspective or maybe it will ...