O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
İnsanlar nükleer silahlara karşı protesto ediyor.
- People are protesting against nuclear weapons.
Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
- He said the South had good reason to protest.
Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
- American workers began to protest.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
- The police threw many tear-gas grenades at the protesters.
Göstericiler sinagogu ateşe verdiler.
- The protesters burnt down the synagogue.
İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.
- He submitted his resignation in protest of the company's policy.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
Tom protesto etmek için ağzını açtı.
- Tom opened his mouth to protest.
I protest my innocence.