Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.
Onların korunmaya ihtiyacı var.
- They need protection.
Onlar koruma istediler.
- They wanted protection.
Tom Çevre Koruma Ajansı için çalışıyor.
- Tom works for the Environmental Protection Agency.
Tom haraç vermeyi reddetti.
- Tom refused to pay protection money.
Tom Mary'yi korumak için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to protect Mary.
Tom kendini korumak zorunda.
- Tom has to protect himself.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.
- Tom asked for police protection after Mary and John threatened to kill him.
O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı.
- He made an admirable speech about protecting the environment.
Example: If someone normally burns in 10 minutes with no sunscreen, then a sunscreen with factor 20 will provide protection for up to 20x10 = 200 minutes.
... You have to think about how to build in better protection. ...
... and jobs growth while strengthening protection a bar air ...