Ben senin dostluğuna layık olmak istiyorum.
- I want to be worthy of your friendship.
Fuarda dikkate değer bir şey yoktu.
- There was nothing worthy of remark at the fair.
Bu kitap dikkate değer.
- This book is worthy of attention.
O şüpheye layık değildi.
- He wasn't worthy of suspicion.
Mary güveninize layık değildi.
- Mary was not worthy of your trust.