pronounced or excessive degree, highest degree; complete opposite

listen to the pronunciation of pronounced or excessive degree, highest degree; complete opposite
Английский Язык - Турецкий язык

Определение pronounced or excessive degree, highest degree; complete opposite в Английский Язык Турецкий язык словарь

extreme
{s} aşırı

O, bazen aşırıya kaçmak istiyordu. - He sometimes wished to go to extremes.

Tom Alaska'nın aşırı soğunu sever. - Tom likes the extreme cold of Alaska.

extreme
{i} en uç nokta
extreme
(Meteoroloji) uç değerler
extreme
son had
extreme
çok

Onun fikirleri benim için çok aşırı. - His ideas are too extreme for me.

Biz Tom'un önerisini çok aşırı olarak reddettik. - We rejected Tom's suggestion as too extreme.

extreme
(düşünce/vb.) aşırı
extreme
çok büyük
extreme
müfrit
extreme
(Tıp) Uç, son en uçta veya en sonda olan
extreme
{i} aşırı derece

Tom aşırı derecede ikna edicidir. - Tom is extremely persuasive.

Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor. - Tom seems extremely excited.

extreme
aşırı,uç nokta
extreme
{s} mutlâk
extreme
kenar
extreme

Kasaba Japonya'nın en uç kuzeyindedir. - The town is located in the extreme north of Japan.

O bir uçtan diğerine düştü. - He fell from one extreme to the other.

extreme
{i} uç, sınır
extreme
{s} şiddetli

Tom son derece şiddetli. - Tom is extremely violent.

extreme
(isim) en uç nokta, sınır, son derece, aşırı derece, ölçüsüzlük, aşırılık, tezat, çıkmaz
extreme
{s} olağanüstü

Onlar olağanüstü durumlar. - They are the extreme cases.

Английский Язык - Английский Язык
{i} extreme
pronounced or excessive degree, highest degree; complete opposite

    Расстановка переносов

    pro·nounced or ex·ces·sive degree, highest degree; com·plete op·po·site

    Произношение

Избранное