pron. in what time; at the time of

listen to the pronunciation of pron. in what time; at the time of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение pron. in what time; at the time of в Английский Язык Турецкий язык словарь

when
ne zaman

Genellikle ne zaman yatarsın? - When do you usually go to bed?

Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman? - Did the error occur right from the start or later on? - When?

when
dığı zaman
when
iken

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım. - I met him once when I was a student.

O üç yaşında iken babasını kaybetti. - He lost his father when he was three years old.

when
gerektiğinde

Bir şey için ödeme yapmam gerektiğinde ben sadece kredi kartı kullanırım. - I just use a credit card whenever I need to pay for something.

Ne zaman orada olmam gerektiğinden emin değilim. - I'm not sure when I should be there.

when
-ınca
when
-diği (gün)
when
(olması gerektiği) halde
when
-diğinde
when
-dığı zaman
when
-diği zaman
when
geldiğinde

Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi. - All she said was that we would know when the time came.

O geldiğinde başlayacağız. - We will start when he comes.

when
when he comes geleceği zaman
when
vakit

Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin? - When was the last time you spent time on Facebook?

Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum. - I was having a very good time, when the sad news came.

when
göz önüne alarak
when
{i} ne zamandan kalma
when
When shall I come? Ne zaman geleyim? Come when you please
when
-diğinde; -diği zaman; -ince; -diği (gün, saat v.b.): You have to get up when
when
ta ki
when
zaman

Ne zaman burada yüzebilirim? - When can I swim here?

Ne zaman geri döneceksin? - When will you return?

when
halde

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

Английский Язык - Английский Язык
when