Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in this area.
Silah ihracatı yasaklanmıştı.
- The export of weapons was prohibited.
Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar.
- My parents prohibited me from seeing Tom again.
Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Smoking is prohibited on the train.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Okulun kıyafet kodu saçınızı doğal olmayan bir rengi boyamanızı yasaklıyor.
- The school's dress code prohibits dyeing your hair a non-natural color.
Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.
- The law prohibits minors from smoking.
Burada parketme yasaktır.
- Parking is prohibited here.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Her din cinayeti yasaklar.
- Every religion prohibits murder.
The restaurant prohibits smoking on the patio.
... can't make decisions about what treatments are given. That's explicitly prohibited in ...