PHP bir web programlama dilidir.
- PHP is a web programming language.
En sevdiğiniz programlama dili hangisidir?
- What's your favorite programming language?
Android programlamaya başladım.
- I've started Android programming.
Tom bilgisayar programlamada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at computer programming.
Onu programlamak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to program it.
Bana göre, bilgisayar programlamak ilginç bir çabadır.
- To me, computer programming is an interesting endeavor.
Favori TV programın nedir?
- What's your favourite TV programme?
Tom serbest çalışan bir bilgisayar programcısı.
- Tom is a freelance computer programmer.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Ben yazılım uzmanıyım.
- I'm an expert at programming.
İngilizce programlar dinlerdim.
- I used to listen to English programs.
Televizyonda haber programlarını severim.
- I like news programs on TV.
Some of them were carrying drinks and snack while others were reading programme in order to find out more about the play.
Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.
- Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program.
Hem Adobe'nin hem de Apple'ın üst seviye düzenleme programları var.
- Adobe and Apple both have top-notch video editing programs.
Teleton tıbbi araştırmaları finanse etmek amacıyla para toplamak için her yıl düzenlenen bir Fransız televizyon programıdır.
- The telethon is a French TV program organized every year to collect funds in order to finance medical research.
O, bilgisayarını programladı.
- She programmed her computer.
Programladığım bu oyunlardan bazılarını denemekle ilgilenebileceğini düşündüm.
- I thought you might be interested in trying some of these games I programmed.
He was programming the VCR.
Management wanted to know how much programming the project would need..
The network changed its programming to mess with DVRs again..
A robot's programming doesn't allow for love.
Our programme for today’s exercise class includes swimming and jogging.
The programme about Greek architecture starts at 9:00 on Channel 5.
What's your favorite TV program?
- What is your favorite TV program?
What is your favorite TV program?
- What's your favorite TV program?
She is a computer programmer.
- O bir bilgisayar programcısıdır.
I thought you might be interested in trying some of these games I programmed.
- Programladığım bu oyunlardan bazılarını denemekle ilgilenebileceğini düşündüm.
They had to change their schedule because the train arrived late.
- Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar.
In America, my schedule is different and unique nearly every day.
- Amerika'da, benim programım hemen hemen her gün farklı ve benzersizdir.
Is there a timetable?
- Bir ders programı var mı?
According to the trip's itinerary, we will go to the British Museum on Monday.
- Gezi programına göre, Pazartesi günü İngiliz Müzesine gideceğiz.
I'm sure you already know the routine.
- Programı önceden bildiğine eminim.
This program is broadcast biweekly.
- Bu program, iki haftada bir yayınlanır.
The program was broadcast over the radio yesterday.
- Program dün radyo üzerinden yayınlandı.
... You mentioned that regularly scheduled programming has ...
... programming requires 10,000 hours of mastery ...