O, Londra'da kalmaktan yararlandı ve İngilizcesini büyük ölçüde geliştirdi.
- She profited from her stay in London and considerably improved her English.
Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
- Fadil murdered Layla for profit.
İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
- The business owner wants to maximize profit.
Umarım mülakat yararlı olur.
- I hope the interview would be of profit.
Bu kitabı okuyarak yarar sağladım.
- I profited from reading this book.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.
- A wise person profits by his mistakes.
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Samimiyetiniz kâr getirir.
- Your sincerity brings profit.
Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi
- Tom opened a new restaurant, but it didn't turn a profit in the first twelve months.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Vergiler, amortisman, vb'den sonra lütfen kazanç bildirin.
- Please inform profit after taxes, amortisation, etc
Helal yoldan kazanılmayan kazanç, kazanç değildir.
- Acquired by sin - there's no profit within.
Reading such an enlightening book on the subject was of much profit to his studies.