O, meslek olarak bir doktordur.
- He is a doctor by profession.
Mesleğiniz ne olursa olsun, ya da bu meslekte ne kadar mutlu olursanız olun, diğer bir mesleği seçmiş olmayı istediğiniz anlar vardır.
- No matter what your profession, or how happy you may be in it, there are moments when you wish you had chosen some other career.
Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.
- I love dealing with professionals.
Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
- For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
Polis soygunun profesyonellerin işi olduğunu ortaya çıkardı.
- Police revealed that the heist was the work of professionals.
Bu, profesyonel bir tetikçinin işidir.
- This is the job of a professional hitman.
Bence bu enteresan bir uzmanlık alanı.
- I think that's an interesting profession.
Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
Oğlum profesyonel bir golfçü olmak istiyor.
- My son wants to be a professional golfer.
Mesleki kariyeri mahvoldu.
- His professional career was bankrupt.
Ben mesleki hayatta, kişisel duyguların bir kenara konulması gerektiğini biliyorum.
- I know that in professional life,personal feelings should be put aside.
Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
- You need a professional to translate this.
Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.
- Professors should explain everything in detail, not be succinct and always tell students to go home and read their books.
Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
- For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
Bunu profesyonellere bırak.
- Leave it to the professionals.
Gönüllüler profesyonellere yardım eder.
- The volunteers help the professionals.
Bunu profesyonellere bırak.
- Leave it to the professionals.
Profesyonellerle uğraşmayı seviyorum.
- I love dealing with professionals.
Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
- I always wanted to be a professional singer.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
İngilizce öğretmek onun mesleğidir.
- Teaching English is his profession.
Mesleki deneyimin var mı?
- Do you have professional experience?
Şarkıcılığı hep meslek olarak yapmak istemişimdir.
- I always wanted to be a professional singer.
My father was a barrister by profession.
Despite his continued professions of innocence, the court eventually sentenced him to five years.
His conduct is against the established practices of the legal profession.
Rosario was a young novice belonging to the monastery, who in three months intended to make his profession.
... element of our education-reform platform is really changing the teaching profession. The ...
... young people to enter the profession, so it's great that you're interested in becoming an ...