Önceki uyarılar yoktu.
- There were no prior warnings.
Önceki deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is required.
Daha önceden herhangi bir deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is necessary.
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
- I'm sorry, but I have a prior engagement.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesi bizim en öncelikli konularımızdan biridir.
- Colonization of other planets is one of our top priorities.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesini en öncelikli konularımızdan biri yapmalıyız.
- We must make colonization of other planets one of our top priorities.
Tazelik bizim önceliğimizdir.
- Freshness is our top priority.
Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Tom'un eski suç kaydı yok.
- Tom has no prior criminal record.
Toplantıdan önce akşam yemeği yediler.
- Prior to the meeting, they had dinner.
Senin varışından önce, o, Londra'ya gitti.
- Prior to your arrival, he left for London.
The doctor had known three months prior.
I had no prior knowledge you were coming.
His prior residence was smaller than his current one.
I had no prior knowledge of linguistics, but that didn't stop me writing a dictionary.
The defendant was convicted because the prosecutor proved the defendant's prior knowledge of the victim's particular vulnerability.
... it belonged to loose confederation prior to the following in jefferson domination ...
... Benghazi, Libya, prior to the attacks that killed four Americans. ...