present participle of excite

listen to the pronunciation of present participle of excite
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of excite в Английский Язык Турецкий язык словарь

exciting
heyecan verici

Oyunların hiçbiri heyecan verici değil. - None of the games were exciting.

Uzay yarışı tarihte heyecan verici bir dönemdi. - The space race was an exciting time in history.

exciting
{s} heyecanlı

Ne heyecanlı bir oyun! - What an exciting game!

Genç ve heyecanlıydı. - He was young and exciting.

exciting
{f} heyecanlandır

Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur. - Ice hockey is an exciting sport.

İspanya'yı ilk ziyaretimde her şey beni heyecanlandırıyordu. - Everything was exciting to me when I visited Spain for the first time.

exciting
heyecanlandırma
exciting
uyaran
exciting
heyecanlandırıcı

Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur. - Ice hockey is an exciting sport.

exciting
{s} ilginç

Bu hikaye ilginç, eğlenceli ve hatta heyecan verici. - This story is interesting, funny and even exciting.

exciting
(Tıp) Uyarıcı, harekete sevkedici, kişide heyecan doğurucu
exciting
{s} uyarıcı
Английский Язык - Английский Язык
exciting
present participle of excite

    Расстановка переносов

    pres·ent par·ti·ci·ple of ex·cite

    Произношение

Избранное