Değişen koşullara hızla uyum sağla.
- Quick to adapt to changing circumstances.
ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni bölgesel iklim merkezi kurdu.
- The US Department of Agriculture established seven new “regional climate hubs” to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate.
Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
- Patterns of married life are changing a lot.
Tom garajda yağını değiştiriyor.
- Tom is in the garage changing his oil.
Tedarikçi firmamı değiştirmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking about changing my supplier.
Tom işini değiştirmeyi düşündü.
- Tom considered changing his job.
Her şey değişmek üzere.
- Everything is changing.
Benim değişmeye niyetim yok.
- I have no intention of changing.