Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

present participle of bore

listen to the pronunciation of present participle of bore
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of bore в Английский Язык Турецкий язык словарь

boring
bıktıran
boring
sıkıcı

Hasta olmak çok sıkıcı. - Being sick is very boring.

Sana konserin sıkıcı olacağını söyledim. Niçin beni dinlemedin? - I told you the concert was going to be boring. Why didn't you believe me?

boring
can sıkıc

Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi. - Tom was boring, but Mary wasn't.

boring
(Jeoloji) sondaj yapma
boring
sürme
boring
(Madencilik) sondaj deliği
boring
bayıcı
boring
boğucu
boring
delme
boring
can sıkıcı

Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi. - Tom was boring, but Mary wasn't.

boring
{f} bıktır

O bıktırıcı ve sıkıcıydı. - It was tedious and boring.

boring
delik açılırken cıkan moloz
Английский Язык - Английский Язык
boring