Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
- In September, 1929, stock prices stopped rising.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Prices will continue to rise.
Yaşama maliyetleri yükseliyor.
- Living costs are getting higher.
Fiyatlar maliyetlere ve talebe bağlıdır.
- Prices depend on the costs and the demand.
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Öğrenim ücretlerindeki bir artışı duyurdular.
- They announced an increase in tuition fees.
Ücretleri yükseltmeyi öneriyoruz.
- We suggest raising the fees.
O, bütün ödülleri kazandı.
- She carried off all the prizes.
Biz yazım yarışmasında ödüller kazandık.
- We won prizes in the spelling competition.
Kirletenler başkalarına yükledikleri masrafları ödemeliler.
- Polluters should pay the costs that they impose on others.
Denizde sondaj masrafları artıyor.
- Offshore drilling costs are rising.
Öğrenim ücretlerindeki bir artışı duyurdular.
- They announced an increase in tuition fees.
Ücretleri yükseltmeyi öneriyoruz.
- We suggest raising the fees.
The prices of Japanese automobiles are still comparatively high.
- Die Preise für japanische Autos sind immer noch vergleichsweise hoch.
Prices will continue as they are.
- Die Preise bleiben wie sie sind.