Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Prices will continue to rise.
Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.
- Prices continue to climb.
Yaşama maliyetleri yükseliyor.
- Living costs are getting higher.
Maliyetleri düşürmeliyiz.
- We need to cut costs.
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.
- The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.
Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi.
- Our company decided for consistent fees.
O, bütün ödülleri kazandı.
- She carried off all the prizes.
Onlar yazım yarışmasında ödüller kazandılar.
- They won prizes in the spelling competition.
Son bahar tatilim sırasında yurt dışındaki gezi masraflarımı ödemek için bir restoranda iş buldum.
- During my last spring vacation I took a job in a restaurant to help pay the costs of my trip abroad.
Akıllı bir iş adamı, masrafları nasıl azaltacağını bilir.
- A wise businessman knows how to clamp down on costs.
O, üniversite ücretleri için ebeveynlerinin eline bakıyor.
- He depends on his parents for his university fees.
Öğrenim ücretlerindeki bir artışı duyurdular.
- They announced an increase in tuition fees.
Prices will continue as they are.
- Die Preise bleiben wie sie sind.
Prices are about to go up again.
- Die Preise sind wieder am Steigen.