I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree. - Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum.
I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree.
Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum.
I have been told that I am pragmatic, and I am. - Bana pragmatik olduğum söylendi, ve öyleyim.
I have been told that I am pragmatic, and I am.
Bana pragmatik olduğum söylendi, ve öyleyim.